Cenâb-ı Pîr’in : “ Erkân-ı Sırât-i Müstakîm “ den îçre , Bîn-ikiyüz kırk cüz ve bir Makâm-ı üstüvâ ‘ dan mürekkeb ; “ ERKÂN-I TARÎK-İ MÜSTAKÎM “ ûzre inşâ eylediği yolun , “ MEKTEB -İ ‘İRFÂN “ me’zûnları : “ Kîmi- zemân , Ma’ârif Ocağı’ ndan , Kîmi- zemân , ‘Ulemâ-ı Şerî’at’den ve Kîmi-zemân da , Meşîhat Ehli’nden olmuşdur… MA’ÂRİF OCAĞI’ ndan ; Kâhire’de , Şeyh HAMDÎ EFENDÎ ( 1771- 1830 arâsı ) … Merkez, Kârtâl Ma’ârif Âsitânesî’nde : Hazret’ in Resmî Kâtibî ,Şeyh MÛSÂ ‘AZMÎ EFENDÎ (K.S.’A.) [ 4 C.Âhir 1223 ve 28 Hazirân 1808 Târîhli ; İstanbul Kadısı’ na , 2.incî MAHMÛD’a hitâben : Otûz-iki Seyyidlik Berâtı’nın yenilenmesî talebi ûzre yazılan resmî evrâkın “Kâtibî:dir…] Evlâd-ı Güzidesî , Âsitâne- i Ma’ârif Kârtâl’ da ; Şeyhu’s- Seyyid ‘ALÎ SÂBİT EFENDÎ [ 1819 Sene-i Mîlâdî de Post-nîşîn kılınmışdır…] (K.S.’A. ). vd…
Kîmisî : Dönemî’nin meşhûr , “ ‘ULEMÂ- I HÂLİSÎ’ nindendir ki, bîrisî : Fâtih Medresesî Müderrisî ve Sultân Ahmed Câmi’î Vâ’izî , Bayburt’lu MAHMÛD BÂHİRÎ EFENDÎ’ dir (K.S.’A.)… Dönemînin önde-giden ‘ulemâsından bir-zât-ı kerîmdir…Bûrsâ Vilâyetine halîfe kılınmışdır… Husûsan ; “ Kendîlerî’nin “ , Hazret-i Pîr [ K.S.’A. ] île danış-olmalarına vesîle : “ ‘ilm-u ‘irfân “ ‘aşkıdır… Yerinde ‘arz-olunacağı ûzre ; “ ‘İlm-i SİMY “ merâkı île başlayan ve sonraları da : “ Hazret “ île arâlarında yaşanan , latîf bir- hikâye netîcesinde , yolları kesişmişdir…Kendîlerî’ nin , “ Sultân Ahmed Câmi’înde ki Vâiz’ lik “ hızmetleri çok-bereketli îmiş… Câmi’î Şerîf’de ki va’z ve suhbetlerînde, cemâ’at taşra-kalırlar ve kendîlerini mahrûm sayarlar îmiş… Bi’n- nihâye: Hazret ‘ in , Tekke-i Ma’ârif’ de olmadığı bir- vakitde ; Tekke’ de ki cânlar, bûnu fırsânt- bîlib , Bayburt’lu Mahmûd Hocâ’ nın âteşîn- va’zinden nasîb almak ûzre, Sultân. Ahmed’e firâr-etmişler… Hazret, umulmadık bir-vakt , çıka-gelînce : Tekke’de bir-îki murâbıt çâvûşdan başkaca kîmselerîn olmadığını görür ve ahvâlin- suâl-eyler… Vaziyet zâhir-olunca , “ Tebdîl-i kıyâfet “ île va’za yetişir… Bende-i cânları yanına ku’ûd-eder… Destûr ûzre , Vâ’iz Efendî’ye bir-suâl eyler… Emsâlen; “ Hakk’ Te’âlâ ‘Azze ve Celle , Kütb-i Kurân’ da ; “ Âlem-i Nâs “ îçün , 165 mahall’de: “ السماوات و الارض “ Es-semâvât-i ve’l- Arz “ terkîbini birlikte ‘arz-eylemiş…Dahî “ الله الذي خلق سبع سماوات و. من الارض مثلهن، يتنزل الامر بينهن..“ Allâh ; Yedî-Semâyı ve Arz’dan da mislini Halk-eden’dir…[ Talâk, 12 ] ihbâr-ı beyân eylemişdir..Şâhid olduğumuz ûzre ; Cümle Kâinat’da “ Binler-bin Arz “ ve dahî bizler îçün îse, yalınız ; “ Tek bir-Semâ “ vârdır… Cümle “ Âyât-ı Beyyineler’de ; “ ARZ “, “müfred sîka” île ve dahî “ SEM” , “ cem’î sîkâ “ île nâzil-olmuşlar… Hakîkatı ne olsa-gerek ?…” Ve dahî , benzer bir-suâl ki ; “ Hakk’ Te’âlâ ‘Azze ve Celle , Âyet-i Fussilet de : لا تسجدوا للشمس و لا للقمر و اسجددوا لله [ Fussilet, 37 ] Şems îçün ve Kamer îçün “ Secde etmeyin”!..Onları Halk-eden , ALLÂH îçün “secde -eyleyin !..’Abdiyet ve ‘ibâdetiniz,meğer ki ; O Zât-ı Hâlık ‘a olsûn..” fermân eylemiş… Hakk’ Te’âlâ : Âyet-i Bakara’da îse “ و إذ قلنا للملئكةة اسجدوا لا آدم فسجدوا الا إبليس “ [ Bakara, 34 ] Hani, Melâike îçün : “ ÂDEM ÎÇÜN ŞECDE EDİNİZ ! “ emr-i kavl etdiğimizde : Tereddûd ‘akâbinde ; “ Secde-eylediler , İblîs hâric…” ihbâr-ı beyân îlen Âdem [‘A.S.V.S. ] , Melâike ve İblîs îçün :” MİHRÂB -I HAKK” kılınmış…Es-secdetün السجدة kelâmın, tahkîk إنسان. “ İnsân “ îmiş… Dâhî , Benî Âdem [ ‘A.S.V.S. ] ; Her-biri salât-ı rek’at’da : Bir-rukû’ ve ikî secde eyler… Secde’nin biri , Hakk’ Te’âlâ îçündür…Diğer ikîncî secdenin hakîkati ne olsa-gerekdir?.. Ben-i Âdem îçün ; Mihrâb-ı Hakk’ ne-olâ ?..”gîbî , bendelerîni âgâh-kıldığı bir-suâli-edince…Hocâ Mahmûd Efendî ; sâçı-sakalı karışık , üstü-başı dağınık ve hîiç de “ Kisve-i ‘Âlim “ gözükmeyem , bû-Zât-ı ‘Âli’ye ğadâblanıb : “ Böyle suâller , sizin neyinize!?…” hiitâb-ı kelâmın- eder… Hazret : “ EY V’ALLÂH !…” der ve Cân-ı Ma’ârifler île Câmi’î- Şerîf’den edeb île taşra-çıkarlar…Bilâ-here: Hocâ Mahmûd Efendî, Hazret’in suâlî’nin peşine – düşer… Kocâ İstanbûl’da suâline;Sadra-şifâ bir-cevâb bulamaz….En-nihâyet, suâlin-Sâhibî’ne ulaşması ve kaynâğından cevâbın- alınması salık-verîlir… Îki-âylık soruşdurma netîcesînde; Suâl-sâhibinin Kendîsî’ nin ;Bi’z-Zât, arâya-durduğu , “ 1774 Senesinde, Rûs-Donânmasını ricâta mecbûr bırakan , Zât-ı ‘ Âli : Muhammed Fethu’l- Ma’ârif kaynâğım-bûlunca, mahcûb ve mahzûn ve bir-o kadar da hayrânî hissiyâtler île cûşa-gelerek , huzûra kabûl îçin destûr isterler… Hazret , huzûr-u kabûl talebine hüsüniyet gösterir… Hocâ Mahmûd , Tekke-i Ma’rifî’ye varır… Hazret , nâkib-i çâvûşlarına ; “ Tekke’nin bahcesini ferş-eylesîn…Fazlaca-yüklenmeyin!..“ Der…Hocâ Mahmûd’un ,” Hû’câ Mahmûd’a “ tebdîl-i seyrânı o-gün başlar… Bi’n – netîce , cevâbım-bûlur…Böylece ; Hazret’in terbiyetîne dâhil-olurlar…PES!..
Hulâsa: 1777’ den, 1786 ‘ya kadar hizmette bûlunmuş ve ‘aynî sene kendîsîne hilâfet verilmiş , 1787’ de Bursâ’ya ‘ABDULMÜ’MİN Dergâhı’ nda Meşîhat üzere , irsâl edilmişdir…Ve hızmetlerî , 1818 sene-i mîlâdî’ye kadar sürmüşdür…
İkincîsî : Hem Fâtih ve hem de Mânisâ Hâtûniye Medreselerî’ nde , Müderrislik eden : Ântakyâ’lı , AHMED VEHBÎ. EFENDÎ (K.S.’A.) ki : Mânisâ Vilâyetî’ne halîfe kılınmışdır…Kendîlerî bû-hızmette, 9 Halîfe çıkarmışlar…
Ve kîmisî de; “MEŞÎHAT SÂHİBİ “ , “ Şeyh-i Güzîn“ dir… Hazret ,cümlesîni , ‘İrfân Mektebî’ nden me’zûn eylemişler… Beykoz – Kânlıcak , Nakşî- Bend Âsitânesî Meşîhat’ ında bûlunan : Âsitâne’nin bânîsî Şeyhu’s- Seyyid ‘ATÂU’LLÂH (K.S.’A.) Efendî’nin “Halîfesî “ ve 2. Post-nişînî ve Dâmâdı: Âmasyâ’lı – Şeyhu’s – Seyyid , ‘UBEYDU’LLÂH EFENDÎ ‘dir.(K.S.’A.),Kendîleri,Makâmı’nda hızmetlî kılınmışlardır… Meşîhat Dönemi : 1203-1241 Hicrî ve 1788- 1825 Milâdî arâsıdır.. Yîne , Üsküdâr Rifâ’î Âsitâne’sî Meşihat’ında : Şeyhu’s-Seyyid Muhammed El-Hadîdî (K.S.’A.) Efendî ‘nin , Halîfesî , 2. Post-nişîni : Şâm’lı , “ Şeyh YÂ-SÎN EFENDÎ “ [ Nâm-ı diğer : YESÎ Efendî ] ‘ dir…Kendîleri , Makâmlar’ında hızmete durmuşlardır… Ve Şeyh YÂ-SÎN Efendî (K.S.’A.) , Âsitâne-i Ma’rîfî – KÂRTÂL’ da , Cenâb-ı Pîr-i Ma’ârif ‘den destûr ûzre : “ Suhbetler “ ihyâ etmişlerdir… Ve dahî , Kâsımpâşa ‘ da Çürüklük Tekkesî : “ Kâdirî Şeyhi , Edirne’li : ‘ALÎ KÛZU ( Kozî ) EFENDÎ ‘ dir… (K.S.’A.) Kendîleri 1805’ den evvelce Meşîhat eylediği mezkûr Tekkede , 1815 ‘e kadar , devâm-etmişdir… Cenâb-ı Pîr , Muhammed Fethu’l- Ma’ârif’in (K.S.’A.) , Meşihat Ehlî’ni hulefâsından kılması demek:Şeyh-i Güzîn’lerin, “TARÎKAT DEĞİŞİKLİĞİ YAPMASI “ demek “ DEĞİL’DİR”.. Az-evvel beyân edildiği ûzre ; “ Cümlesî , Makâmları’nda hızmetlerî’ne ber-devâm etmişler ve yetişip-yetirdikleri “Erkân-ı Tarîkler” ûzre , Mürebbî’ü- Hakk’ terbiyet eylemişlerdir… Mevcûd : “ Tarîkat ‘ Urfüne “ ri’âyet-ederek , “USÛL ve FÜRÛ’ ESMÂLARINA “ dokunulmadan , Hızmetlerine devâm etmişlerdir …” PES!…